Ynt: İlanlarınız
RahgüzaR' Alıntı:
Abi bence hata etmektesin. Bir aydır canlanma görmekteyim ben. Delil istersen Niyazi'nin ve abisinin geri dönmesini gösterebilirim
Bence beklemek lazım. Bir Çelebi Mehmed zuhur eder elbet. Hiç olmazsa bir Abdülhamid devri yaşarız, o da mı olmaz?
kardeşim benimki sadece bir önlem. insanların buraya astıkları ve yedeği olmayan iletileri kaybetmelerine yol açmayı önlemek için bu.sadece kapanış ihtimali değil, yarın bir gün bir saldırı olur, veriler gider sonra da insanlara "kusura bakmayın, yazdığınız her şey elim bir kaza sonucu gitti" demek istemiyorum. vebali üstümden atıyorum.hem henüz divanın 8.yıla girmesi için 2 aya yakın süre var. sunucu sahibiyle de o zaman görüşeceğim. yani henüz yolun sonu geldi demiyorum. divanın bu güne kadar açık olmasını sağlayan her ne kadar ben gibi görünsem de öyle değil.buradaki insanlardır bunun müsebbibi. insanların burada bir şeyler konuştuklarını, öğrendiklerini,insanlara bir şeyler öğrettiklerini görmem bu zamana kadar bu oluşumun arkasında durmamı sağladı. çiçek ile suyun hikayesini okursak meseleyi anlayabiliriz:
"
ÇİÇEKLE SUYUN HİKAYESİ
Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar.
İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder
birliktelikleri, tabii zaman lâzımdır birbirlerini tanımak için.
Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki, mutluluktan
içi içine sığmaz artık ve anlar ki, su'ya aşık olmuştur.
İlk kez aşık olan çiçek, etrafa kokular saçar,
"Sırf senin hatırın için ey su" diye...
Öyle zaman gelir ki, artık su da içinde çiçeğe karşı
birşeyler hissetmeye başlamıştır. Zanneder ki,
çiçeğe aşıktır ama su da ilk defa aşık oluyordur.
Günler ve aylar birbirini kovalalar ve çiçek acaba
"Su beni seviyor mu?" diye düşünmeye başlar.
Çünkü su, pek ilgilenmez çiçekle... Halbuki çiçek,
alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz.
Çiçek, suya "Seni seviyorum der. Su, "Ben de seni
seviyorum" der. Aradan zaman geçer ve çiçek
yine "Seni seviyorum" der. Su, yine "Ben de" der.
Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler...
Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçamaz
etrafa ve son kez suya "Seni seviyorum." der.
Su da ona "Söyledim ya ben de seni seviyorum." der
ve gün gelir çiçek yataklara düşer. Hastalanmıştır çiçek
artık. Rengi solmuş, çehresi sararmıştır çiçeğin.
Yataklardadır artık çiçek. Su da başında bekler
çiçeğin, yardımcı olmak için sevdiğine...
Bellidir ki artık çiçek ölecektir ve son kez zorlukla
başını döndürerek çiçek, suya der ki; "Seni ben,
gerçekten seviyorum." Çok hüzünlenir su bu durum
karşısında ve son çare olarak bir doktor çağırır
nedir sorun diye...Doktor gelir ve muayene eder
çiçeği. Sonra şöyle der doktor: "Hastanın durumu
ümitsiz artık elimizden birşey gelmez."
Su, merak eder, sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalık
nedir diye ve sorar doktora. Doktor, şöyle bir
bakar suya ve der ki: "Çiçeğin bir hastalığı yok dostum...
Bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için" der.
Ve anlamıştır artık su, sevgiliye sadece
"Seni seviyorum" demek yetmemektedir...
"
sen üzerine düşeni yapıyorsun dostum.ama mevlam neyler neylerse güzel eyler.